Beylikdüzü’nde kadınlar çiçek açıyor. Beylikdüzü Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlediği “Kadının Sağlığı” ve “Kadının İnsan Hakları” Eğitim Programlarına katılan Gürpınarlı kadınlar, birey olduklarının farkına vararak adeta bir dönüşüm yaşıyor. Öyle ki programa katılan kadınlardan 48 yaşındaki Nazlı Demir, “19 yaşında evlendirildim. Hakları bilseydim bu asla olmazdı. Artık ben varım demeyi öğrendim.” dedi.
Toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının toplumda yerleşebilmesi, kadının kadın olduğunun farkına varması, haklarının bilincinde olması ve benlik bilincini geliştirebilmesi amacıyla onlara elini uzatan Beylikdüzü Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, ağırlıklı Gürpınar Mahallesi’nden katılımın olduğu kadınlarla bir yolculuğa başladı. Zübeyde Ana Sosyal Yaşam Merkezi’nde düzenlenen “Kadının Sağlığı” ve “Kadının İnsan Hakları” Eğitim Programı; bir sosyal hizmet uzmanı ve sosyolog tarafından aktarılıyor. Toplam 16 hafta boyunca devam edecek program sonunda yeterli seviyede katılım gösteren kadınlar, sertifika almaya hak kazanacak. Eğitim hakkında görüşlerini açıklayan Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü Muazzez Akbaba, amaçlarının Beylikdüzü’nde farkındalığı artmış kadınlarla yol yürüyebilmek olduğunu, her kadına eşit fırsat sunacak çalışmalar yapmak istediklerini söyledi.
Kendilerini Rahatlıkla İfade Edebiliyorlar
Oldukça aktif işlenen derslerde kadınlar; kendilerini ifade edebilecekleri grup çalışmalara katılıyor, sunum yapıyor, eğitim aldıkları konuda poster hazırlıyor ve fikirlerini beyan ediyorlar. İlk başlarda çekingen tavır sergileyen kadınların sonraki derslerde ise rahatlıkla düşüncelerini söyledikleri, sorumluluk aldıkları ve baskının ortadan kalktığını ifade eden uzmanlar derslerin işlenişinden de çok memnunlar. Programın içeriğinde ise güvenli annelik, beslenme, üreme sağlığı, çocuklar ve ergenler, kadına karşı şiddet ve aile içi şiddet, kadının ekonomik hakları, anayasal ve medeni haklar gibi konu başlıkları yer alıyor.
“Ben Varım Demeyi Öğrendim”
İlkokul mezunu ve bir kızı olan 48 yaşındaki Nazlı Demir, ailesinin kararı ile 19 yaşında evlendirildiğini ifade ederek, “Bugün öğrendiğim haklarımı o gün bilseydim bu kararı onaylamazdım.” dedi. Katıldığı eğitimler sayesinde hayata daha farklı bakmaya başladığını ve eğitimlerin daha çok kadına ulaşmasını istediğini söyleyen Demir, “En önemlisi de ‘ben varım’ diyebilmeyi öğrendim. Hak istenmez alınır, bunu öğrendim. Önceden çekimserdim, artık daha atılganım. Çok mutluyum. Haklar var ama haklar ne denli uygulanıyor, buna da bakmak lazım. ” diye konuştu.
“Doğru İletişimi Öğrenmek İçin Başladım”
47 yaşında, çiçekçilik yapan Ayşegül Ağar ise eğitimlere yaşadığı boşluğu gidermek ve daha sosyalleşmek adına başladığını belirtti. Ağar, esnaf olduğu için “İnsanlarla nasıl daha güzel iletişim kurulur, bilinçli şekilde insanları nasıl dinlerim, nasıl doğru bir yaklaşım sergilerim?” gibi sorulara derslerde karşılık bulduğunu dile getirerek, süreçten çok keyif aldığını söyledi. Ağar, “Ben ne istiyorum diye sık sık soruyorum kendime artık. Hayırlarım keskinleşti, sınırlarım keskinleşti. Gücüm neye yetiyor, neye yetmiyor artık özgürce ifade edebiliyorum. Herhangi bir şiddet ya da farklı olumsuz bir durumla karşılaşırsak nereye başvuracağımızı, hakkımızı nasıl arayacağımızı öğrendik. Çevremizi de bu konularda bilinçlendirmeyi kendimize görev biliyoruz.” şeklinde aktardı.
“Kadınlar Haklarını Bilseler, Yenilmezler”
Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi 23 yaşındaki Büşra Zorlu da programın dikkatini çektiğini ve kendisini heyecanlandırdığını vurgulayarak eğitimlere başladığını söyledi ve “İlerisi için evlilik süreci ile ilgili bazı korkularım oluşmuştu. Yaşanan problemlerden çekinmeye başlamıştım. Eğitimlerde bu noktaların net biçimde konuşulması bana kılavuz oldu. Bir problem ile karşılaştığımda çözüme ulaşma gücümün arttığını farkına vardım.” diye belirtti. Zorlu, ayrıca ergenlik döneminde olan kardeşlerine de yol gösterici olmaya başladığını ifade etti ve kadınların hakları konusunda, “Bütün kadınlar sahip oldukları hakları bilseler, kimsenin onları yenemeyeceğini de bilirler. Biz bu hakları bilmiyoruz. O yüzden şiddete sessiz kalabiliyoruz.” dedi.
